12 Aralık 2014 Cuma

EVE DÖNÜŞ VE THY NİN SÜRPRİZİ

23 Temmuz 2014 Çarşamba
Almanyada sırt çantası ve otobüsle yaptığım Kassel, Hannover, Hamburg ve Berlin gezilerinin ardından yurda dönüş günüm geldi çattı. Kasselden uçağımın kalkacağı Frankfurta gitmek için Sabah 10.00 trenine bilet aldım.
Sabah kahvaltımı yaptıktan sonra eşyalarımı bisiklete yükleyip dairenin önüne çıkardım. Sevgili Ali ile sabah vedalaşmıştık. Kapıyı çekip çıktım. Anahtarı posta kutusuna attım.

Kimden THY ile bisiklet taşımak
Bir süredir bisiklet kullanmadığım için bisikleti ayakta tutmakta bile zorlanıyorum.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Binanın dışına çıkıp bisiklete binerek istasyona doğru pedalları çevirmeye başladım. İstasyon eve çok yakındı ama ben yine de ne olur ne olmaz diyerek erken çıktım. İstasyonda 1 saat bekledikten sonra bisiklet alan vagona bindim. 1-1,5 saatlik yolculuktan sonra Frankfurt tren garına geldik. Başka bir perondan havaalanına giden trene bindim. Vagon oldukça kalabalıktı. İş saatinde kalabalık vagonlarda kocaman bisikletimle cebelleşmemek için Kasselden kalkan 2. trene bilet almıştım ama tren yine kalabalıktı. Önümdeki kapının kırık camına metal bir levha tutturmuşlar ve levhaya da bu cam vandallar tarafından kırılmıştır, en kısa sürede yenilenecektir yazmışlardı. Yani yolculara bu durumdan rahatsız oluyorsanız bunun sorumlusu vandallardır mesajını vermeyi ihmal etmemişlerdi.
Havaalanında trenden inip bir süre aradıktan sonra THY kontuarını buldum. Uçağımın kalkmasına 2 saat vardı. Hemen eşyalarımı ve bisikletimin 2 tekerleğini söktüm. Bisiklet ile tekerlekleri bisiklet çantasına koydum. Kenardaki yük arabalarından bir tane alıp eşyalarımı ve bisikletimi üzerine koydum. Frankfurt havaalanında da yük arabası bizim Atatürk havaalanında olduğu gibi paralı. Arabayı kullanabilmek için cebinizde 2 € olması gerekiyor. İşiniz bitip arabayı yerine bıraktığınızda otomat size 2 € nuzu geri veriyor.
Karşımdaki İstanbul uçağının bankosu önünde sıraya girdim. Sıra bana geldiğinde 1,5 saat vaktim vardı. Bisikletimin rezervasyonunu 2,5 ay önce yaptırdığımdan için rahattı. Frankfurttan arayan görevli bisiklet taşıyacağımı sisteme kaydettiğini sorunsuz şekilde bisikletimi taşıyacaklarını yalnız bu iş için 30 € ilave ücret ödemem gerektiğini söylemişti.
Karşımdaki esmer yakışıklı görevli beni Almanca konuşarak karşıladı. Ben de kendisine İngilizce hitap ediyordum. Pasaportumu istedi verdim. Görevli pasaportumu aldı ve Almanca konuşmayı sürdürdü, ben de anladığım kadarı ile İngilizce cevap vermeyi. Kısa süre sonra görüşmemiz bir yerde tıkandı. Belki o benim ne dediğimi anlayabiliyordu ama ben artık kesinlikle kendisini anlayamıyordum. Hoş o ana kadar da anlamıyordum, tahminde bulunup ona göre cevap veriyordum.
Nihayet görevli lütfedip Türkçe konuştu. Madem Türksün veya Türkçe biliyorsun sana TC pasaportunu uzatan ve sadece İngilizce konuşabilen yolcu ile Almanca konuşma ısrarını sürdürüyorsun?
Görevliye bisikletin ücretini kendisine mi ödeyeceğimi sordum, görevli ilerideki bankoya parayı yatırıp faturayı getireceksiniz dedi ve eşyalarımı da almamı söyledi. Eşyaları yeniden arabaya yükleyip diğer kontuara gittim. Bir süre kuyruk bekledikten sonra sıra bana geldi. Görevliye bisikletin taşıma ücretini ödeyeceğimi söylediğimde biniş kartınızı verin dedi. Vermediler deyince önce biniş kartınızı alıp öyle gelmeniz gerekiyor dedi. Sonunda bir önce gittiğim görevli ile telefonla görüşüp prosedürü söyledikten sonra parayı alıp faturayı kesti. geri dönüp yeniden sıraya girdim. Sıram geldiğinde görevli işlemlerime başladı ama yüz ifadesinden ters giden bir şey olduğunu anladım. Sonunda yanındaki Alman görevliye seslenip yardım istedi. O da işi çözemeyince parayı ödediğim görevliyi arayıp bisikleti sisteme kaydedemediğini ve bagaj fişini bastıramadığını söyledi. Karşı taraf Almandan yardım almasını söyledi ve bir şeyler tarif etti. Eleman uğraşıyor ama bir türlü işlemi sonuçlandıramıyordu. Uçağın kalkmasına 40 dakika kaldı siz beni bu uçakla uçarabileceğinizden emin misiniz diye sordum. Merak etmeyin uçacaksınız dedi. İyi de daha pasaport kontrol kuyruğundan geçeceğim, vergi iademi alacağım, free shoptan alışveriş yapacağım bütün bunları nasıl yetiştireceğim dedim. Merak etmeyin yetişir dedi. Bu arada sabahtan beri karnım ağrıyor o durumumu söylemedim.
30 Dakika kala işlemimi halledip biniş kartımı alabildim. Görevli bisikleti kırılacak eşya yerine bıraktırmayıp çantalarımla birlikte teslim aldı.
Eşya arabasını aldığım yere bırakıp 2 € mu geri aldıktan sonra koşarak pasaport kontrol noktasına girdim. Kuyrukta bekledikten sonra pasaportumun vize sayfasını açıp polisin karşısına dikildim. Geçen yıl Ermenistan ve Gürcistan çıkışlarımda yaşadığım zorlukları yaşamadan pasaportum damgalanmıştı. Hızlı adımlarla ilerleyip vergi iadesi yapan bankoyu buldum. Görevli hanım faturalarımı polis noktasında onaylattıktan sonra gelmemi söyledi. Karnımda hafif bir ağrı var ve ben bu durumda tercihimi tuvaletten yana kullanıp 17 € luk vergi iadesinden ve free shop alışverişinden vazgeçtim.
Uçağa bineceğim kapı bulunduğum yere biraz uzaktı, hızlı adımlarla ilerleyip kapıya geldiğimde biniş için bekleyen bir kaç yolcu kalmıştı. Uçağa binip yerime oturdum. Kalkış saatimiz gelmesine rağmen henüz bir hareket yoktu. Uçağın ahçısı gelip sizin yemek tercihiniz deniz ürünleriydi değil mi diye sordu evet dedim, adam dönüp gitti. Bir süre sonra kaptan pilot bagaj yerleştirme sorunu nedeniyle kalkışımızın bir süre gecikeceğini söyledi. Yaklaşık 15 dakika sonra uçak hareket etti.
Hostesler hepimize yemek tercihi yapmamız için menü listesi dağıttılar. Biraz sonra yemekler dağıtılmaya başladı. Sıra bize geldiğinde yanımdakiler köfte pilav tercih etmelerine rağmen sadece tavuk makarna seçeneğinin kaldığı söylenip önlerine tercihleri dışında yemek menüsü kondu. Hostes bana da tavuk makarna menüsünü uzattığında benim yemek tercihim deniz ürünleriydi dedim. Bana biraz sonra menümü getirdiler. Dış hat uçuşlarınızda bileti alırken yemek tercihinizi mutlaka belirleyin yoksa ortalarda oturuyorsanız ne verilirse onu yemek zorunda kalırsınız. Yemekte çipura, salata, tatlı vardı. Çokta lezzetliydi. Pegasustaki hiç bir ikramın yapılmadığı uçuştan sonra bu bana kral sofrası gibi gelmişti.
Rahat bir yolculuktan sonra sorunsuz bir şekilde Atatürk hava limanına indik. Pasaport kontrolünün ardından hemen freeshop a gidip bir tane yeni Rakı aldıktan sonra bandın başına bagajlarımı karşılamaya gittim. Bir yandan banttaki çantalara bakarken diğer yandan da kırılacak eşya bölümünü kesiyorum. Kısa süre sonra çantalarım geldi alıp eşya arabasına koydum. Bu havaalanında arabayı 1 TL karşılığında alabiliyorsunuz, geri götürüp kilitlediğinizde paranızı geri alıyorsunuz. Bozuk paranız yoksa dert etmeyin bir görevli para bozup size metal para veriyor.
Kırılacak eşya teslim yerine gidip beklemeye başladım. Ara ara büyük paketler, çocuk arabaları getirilip bırakılıyor ama bisikletim bir türlü gelmiyor. Sonunda görevliye Frankfurt uçağıyla gelen başka bagaj var mı dedim abi yok hepsi geldi dedi. Bisikletimin olması lazım bir bakıver bir yerde kalmış olabilir dedim. Tamam deyip gitti.
Oğlum aradı trafik yoğunmuş gecikeceğim dedi. Acele etme benim bisikletim hala yok ben de burada bekliyorum dedim. Bir görevliye bisikletimin gelmediğini 45 dakikadır beklediğimi söyledim. Karşıda kayıp eşya bildirim bürosu var oraya söyle dedi. Büroya gidip derdimi anlattım gelir bekleyin deyip başlarından savdılar. Gidip yeniden beklemeye başladım. Eşyalar geliyor, eşyalar gidiyor ama benim bisikletimden hala bir haber yok. Oğlum gelmiş bekle dedim hala bir sonuca ulaşamadım. 1,5 saat sonra bir kez daha sorduğumda geldiğim uçakla ilgili bütün bagajların geldiğini kayıp bagaj bürosuna gidip tutanak tutturmam söylendi. Bisikletim için önceden rezervasyon yaptırıp ücretini ödemiş bir yolcu olarak yaşadıklarıma inanamıyorum. Büroya gidip zabıt tutturmak istediğimi söylediğimde yine bekleyin gelir dedi görevli. Daha ne kadar bekleyeceğim eşyaları taşıyanlara sordum aşağıda bagaj yokmuş deyip diklenince görevli telsizle aşağıya bagajı sordu. Bagaj olmadığı yanıtını alınca benim bagaj bandrollerimi, biniş kartımı ve pasaportumu alıp fotokopilerini çekip şikayetimi işleme koydu. Bir telefon numarası verip yarın sabahtan itibaren bu numarayı arayıp şikayet referans numranızı vererek bagajın durumunu sorabilirsiniz. Bulunduğunda evinize teslim edilecek dedi.
Kapının önüne çıkıp arabaya bindim ve eve geldim. Yolculuktan çok bu bekleme beni yormuştu.
Ertesi gün telefonu aradım ama görevliye ulaşmak mümkün değil. İnternetten araştırma yaptığımda bu telefona ulaşmanın mümkün olmadığını okuyup bulduğum bir linkten referans numaramı girerek arama yaptığımda henüz bir işlem yapılmadığını gördüm. Günde 2 kez sorgulama yapıyordum ama değişen bir şey yoktu. Bana verilen evrakları okuduğumda 5 günde bagaj bulunmazsa mail veya telefon ile ulaşarak durumu bildirmemin istendiğini bundan sonra dünya çapında araştırma başlatılacağını görüp mail ile 5 gün geçmesine rağmen bagajımın bulunup teslim edilmediğini yazdım.
Bir gün sonra bir mail geldi. Durumdan duydukları üzüntüyü belirten klişe laflardan sonra kayıp bagajımın içindeki eşyaların cinsini, fiyatını, rengini bildirmemi hatta mümkünse çantanın fotoğrafını eklememi istiyorlardı.
İstenileni yerine getirip beklemeye devam ettim. İstanbula döndükten 12 gün sonra bir gece kapı zili çaldı. Uykudan uyanıp gözlerim kapalı otomatiğe bastım. herhalde oğlum biz yattıktan sonra arkadaşına gitti ve anahtarı almadığı için zile bastı diye düşündüm. Salona girip saate bastığımda sabaha karşı 02:00 idi ve oğlum yatağında uyuyordu. Camdan aşağı baktığımda sokakta beyaz remkli hafif ticari bir araçtan birisi bir şeyler indirmeye çalışıyordu. Apartmandan başka bir daireye geldi, yanlışlıkla bizim zile bastılar diye düşündüm. Biraz sonra daire kapısına vurulunca sinirle kapıyı açıp kardeşim bu saatte insan uyandırılır mı diyecektim ki karşımdaki genç aşağıya gelip bisikletinizi alır mısınız dedi. Hiç bir şey söylemeden aşağıya inip bisikleti teslim aldım. Bisiklet Frankfurttan Lufthansa uçağı ile getirilmişti. Demekki kalkışımızın gecikmesine neden olan bagaj muhtemelen benim bisikletim miş. Burada THY uçuş ekibine de bir çift sözüm var. Gagaj sığmaya bilir, bırakmak zorunda kalabilirsiniz ama bu durum anında yolcuya bildirilip bir sonraki uçak ile sevkini takibi yapılabilirdi. Ben de havaalanında boşuna 1,5 saat beklemezdim. Bu durum tura başlayacağım yerde olsaydı benim zararımın telafisini nasıl karşılayacaklardı doğrusu merak ediyorum.
THY nin teslimat prosedürü bu mudur doğrusu hala bilmiyorum. Benim mantığıma göre ilgili şahıs telefonla aranıp durum bildirilir ve makul saat dilimi içinde randevu verilip eşya teslim edilir.
Ertesi gün bisikletimi çıkartıp tekerleklerini takmak için çantayı açtığımda eşim balkon ana baba günü, askı al ondan sonra bisikleti çıkarıp as deyince çantayı kapattım. Hafta sonu Detachlondan askı kancası alıp balkon duvarına monte ettikten sonra çantayı açıp bisikleti çıkardığımda yaklaşık 95 € değerindeki Tubus arka bagajımın sol tarafının eğilmiş olduğunu gördüm.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Bu açıdan sol taraftaki eğiklik belli olmuyor ama sağ ve sol parça arasındaki destek sacındaki deformasyon açıkça belli oluyor.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Destek sacının ve hemen altındaki sol parçanın bu hale gelebilmesi için üzerine ya çekiçle vurulması lazım yada çok ağır bir eşyanın altında kalması lazım.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Köşedeki çökme darbenin veya yükün buraya uygulandığını gösteriyor.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Sol parçanın deformasyonu burada da net olarak görünüyor.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Başka bir açıdan deformasyonun görünüşü.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Bu eğilmeyi düzeltmek mümkün diye düşünebilirsiniz ama bir makine mühendisi olarak bunun mümkün olmadığını biliyor ve iddia ediyorum. Bagajın malzemesi çelik çekme boru. O deformasyonu düzeltmek için çekiçle işlem yaptığınızda boruda çökme olacak. ısıtıp düzelttiğinizde ezilen yer düzeltilemeyecek ancak parça eşki geometrisine getirilebilecek. ısınan bölgede malzemenin iç yapısı değişeceğinden aynı yer en ufak bir ağırlıkta yeniden bükülecek.
Çantanın durumu da pek iç açıcı değildi, yerde sürüklenmekten altında yırtıklar meydana gelmişti.
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Kimden THY ile bisiklet taşımak
Kimden THY ile bisiklet taşımak

Durumu fotoğrafladıktan sonra 11 Ağustos sabahı mail ile THY ye durumu bildirip fotoğrafları da yolladım. Her zamanki gibi yaşamış olduğum aksaklıktan dolayı özür dilediklerini yazan klasik bir mail geldi. Daha sonra yeniden referans numarasını istediler bildirdim. Ardından tatile çıktık. Tatilde bir gün THY den arayıp bagajın ulaşıp ulaşmadığını sordular ulaştığını ama hasar olduğunu bunun için müracaat ettiğimi hala haber gelmediğini söyledim. Karşıdaki görevli merak etmeyin geri dönüş olur dedi. 2 ay sonra eve döndükten bir süre sonra aklıma geldi THY ye yeniden mail attım ve gelen yanıtta 7 gün içinde müracaat etmediğim için itiraz hakkımı kaybettiğim yazıyordu. Teslimat bana 04 Ağustos 2014 Pazartesi saat 02:00 de yapılmıştı, ben bu durumu 10 Ağustos 2014 Pazar günü saptayıp fotoğraflarını çektikten sonra Pazar günü iş günü olmadığından maili 11 Ağustos 2014 Pazartesi saat 09:30 da yollamıştım.
Bu şartlar altında gerçekten itiraz süresini geçirip geçirmediğimi araştırmayıp durumu sineye çektim. En azından bir yolcuya yaptıkları gibi beni de sistemlerine Yavşakoğlu Yavşak diye kaydetmedikleri için belkide teşekkür etmeliyim THY ye. 
Bu güne kadar bir kere bile olsun kapısına gidip bana sponsor olup bedava bilet verir misiniz, bunun karşılığında bloğumda sık sık sizden söz edip logonuzu koyarım, gittiğim yerlerde pankartınızı açıp fotoğraf çektiririm diye ricacı olmadığım THY den bu seferki aksaklık için daha ciddi bir yaklaşım beklerdim, ücretini ödediğim ve aylar öncesinden rezervasyonunu yaptırdığım bisikletimi daha dikkatli taşımalarını taşımalarını, İstanbula indiğimde bundan önceki uçuşlarda olduğu gibi anında teslim etmelerini, eğer bir aksaklık olduysa Frankfurtta bilgilendirilmeyi, bisikletimin en kısa sürede sağlam olarak getirtilmesini sağlamalarını, kısıtlı bütçemden kuruş kuruş biriktirerek aldığım malzemelerimin özen gösterilerek taşınmasını beklerdim. 
Buradan çıkardığım sonuç şu:
1- Uçuştan önce mutlaka bisiklet taşıyacağınızı bildirip rezervasyon yaptırın ve mümkünse ücretini havalanına gitmeden ödeyin. Pegasusta çağrı merkezini arayıp uçuştan önce kredi kartınız ile ödemeyi yapmanız mümkün. 
2- Havaalanına mümkün olduğu kadar erken gidip biniş kartınızı alın ve bisikletinizi kırılacak eşya arabasına koyun. Son anda teslim ederseniz benim bisikletimde olduğu gibi bisikletiniz uçağın kargosuna konamayabilir.
3- Bagaj yükleme sorunundan söz edilirse bisikletinizin barkod numarasını hostese verip yüklemenin yapılıp yapılmadığını öğrenin. Yurt dışı uçuşlarda yükleme yapılmadıysa özellikle yurt dışında uçaktan inemezsiniz çünkü uçağa binmek için polis kontrolünden geçtiğinizde yurt dışına çıkmış oluyorsunuz. Tekrar geri giriş yapabilmeniz için başka bir ülkeye giriş çıkış yapmanız gerekiyor ve tabi o ülkeye yeniden girebilmek için vizenizin çok girişli olması gerekiyor.
4- İndiğiniz havaalanında bagajınız size eksik olarak teslim edilirse hemen kayıp bagaj bölümüne baş vurup tutanak tutturun. Bunun için biniş kartınızın ve bagaj fişlerinizin yanınızda olması gerekiyor. Nasıl olsa koltuğuma oturdum diyerek biniş kartınızı atmayın, uçakta bırakmayın.
5- İlk 5 gün bagajınızla ilgili hiç bir işlem yapılmayacağını, indiğiniz hava alanında bir karışıklık sonucu banta gelmediyse bulunduğunda tarafınıza ulaştırılacağını aklınızda tutun.
6- 5. günden sonra yeniden mail veya telefon ile müracaat edin ki, bunun en kolay yolu mail i kullanmak. 
7- Böylece bütün havaalanlarında kayıp bagajınızla ilgili ciddi bir sorgulama yapılıp bagajınız bulunacaktır.
8- 30 gün içinde bulunamazsa o zaman bagajın tazmini gündeme gelecektir ki, her ne kadar sizden içindeki eşyaların listesi ile parasal karşılığını isteseler de hava yolları tarafından kabul gören standart bir miktarı ödeyeceklerdir. Bunun için bagaja kıymetli eşyalarınızı koymayın.
9- Bagajınız bulunup teslim edilirse teslimat anında tutanağa tarih ve saati yazıp imzalayın.
10- Teslim aldıktan sonra bagajınızda hasar varsa hemen THY kayıp bagaj bölümüne baş vurup bedelini talep edin. 7 günlük sürenin sonunu asla beklemeyin.
Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için en iyisi bisiklet turunu ulaşım aracı kullanmadan tamamlamak. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder